ZEKATIN SARF YERLERİ:
Fakirler Ve Miskinler:
⇒Hanefilere göre fakir; evi, ev eşyası olsa da gelirleri ihtiyaçlarını karşılayamayan nisap miktarından daha az malı olan kimsedir. Miskin ise hiçbir geliri olmayan ve malı olmayan kimsedir. İmameyne göre fakir ve miskin aynıdır. Hanefilere göre zekât alabilecek fakirler ve miskinler malı olmayanlardır. Zaruri ihtiyaçaları dışında nisap miktarı malı olmayanlardır.
⇒Şafilere ve Hambelilere göre fakir kendisinin ve ehlinin ihtiyacını karşılayamayan kimsedir. Yetişkin ise kıt kanaat geçinebilendir. Bunlara fakir miskinden daha fazla muhtaçdır. Şafi ve Hambelilere göre zekat alanlar iki gruptur. Hiçbir malı olmayanlar ve malı olupta ve bununla ehlini geçindiremeyenlerdir.
⇒Hz. Ömer miskinlerin ehli kitabın fakirleri olduğunu söyler. Ancak ikrime ve Hanefilerden İmam Züfer hariç tabiin bu görüşü kabul etmez.
⇒Hanefilere göre bir fakire en fazla nisap miktarı zekat zekat verilebilir. Çoğunluğa göre ise kifayeyi esas alır. Ancak bu kişinin borçlu veya aile reisi olması gerekir. Değilse ‘’bu kadar çok zekatı vermek mekruhtur’’ derler. Hanefilere göre tabi ihtiyaçları dışında nisap miktarı malı olana zekat verilmez. Kifaye miktarı fakiri fakirlikten kurtaracak kadardır.
⇒Hanefilere göre şeran zengin sayılmanın ölçüsü nisaptir. Eğer kişi nisap miktarı artıcı mala sahipse zekat bu kişiye farz olur. Zenginlik nisap miktarı artıcı malla olur. Eğer kişi nisap miktarı artıcı olmayan mala sahipse bu kişiye zekât düşmez. Ayrıca zekât almaz. Kurban keser, fıtre verir. Hükmü vaciptir.
⇒Artıcı nesaba nisabı ğina denir. Artıcı olmayan nisaba ise nisab-ı istiğna denir. Nisab-ı istiğna kişiyi zekâtla mükellef kılmaz. Ama zekât almasına engel olur. Zengin çocuğuna zekât verilmez. Babasına ve annesine verilebilir. Babası öldüyse anne zengin olsa da çocuğa zekât verilebilir.
⇒Şafi, Maliki, Hambelilere göre zenginlik ölçüsü kifayedir. Yani ehline bakabilmesidir. Muhtaç olmak fakirliktir. Şafi, Maliki, Hambelilere göre ister artıcı olsun ister olmasın kendisine ve bakmakla mükellef olduğu kişilere yetecek kadar mala sahip olan kimsenin zekât alması caiz değildir. Nisabın üstünde malı olduğu halde bununla ehline bakamıyorsa bu kişiye zekât verilir. Kifayeyi kabul edenler vucudu sağlam olupta çalışmayanlara zekâtı caiz görmezler. Çoğunluğa göre ihtiyacı olmayanın dilenmesi haramdır.
Amiller:
⇒Zekât toplayan kişilere amil denir. Zekat işlerinde çalışanların tamamına amil, aşır, emin, arif, cabi, sai, musaddık, hazin de denir. Zekat alan 8 sınıftan biridir. Amillerin fakir olmaları şart değildir.
Müellefe-i Gulüp:
⇒Kalpleri kazanılmak ve islama ısındırılmak istenen, şerrinden emin olunmak istenen kişilere verilen zekattır. Bu 2’ye ayrılır. Müslümanlar ve gayri müslimlerdir. Müslüman olanların kalplerini islama daha fazla ısındırmak için verilir. Hz. Ömer müellefei kuluba zekat vermediğinden Hanefi ve Malikiler de ‘’verilmez’’ derler. Şafi ve Hambeliler kısmen bu görüşe katılsa da savaş zamanında tekrardan bu fon yürürlüğe girer. Günümüzde bu fon geçerlidir verilir.
Rikab:
⇒Boyunduruk altında bulunanlara denir. Kölelere verilir. Günümüzde insan haklarının iyileştirmesine kullanılır. Borçlu olupta hapse düşünlere verilir.
Borçlular:
⇒El ğarimin de denir. Hanefilere göre ğarimin; borcu olan ve borcundan başka nisap malı bulunmayan kimsedir. Diğerleri ise borçluyu 2 gruba ayırırlar. 1-Kendi ihtiyacı için borçlananlar, 2-Toplum için borçlananlardır. İki kişiye isteme helaldir. 1-Toplum için borçlanan fakir, 2-İflas eden fakirdir.
⇒Kendi ihtiyaçları için borçlanana zekat verilmesi bazı şartlara bağlıdır. Nisap dışında borcunu ödeyecek serveti olmamak, borcu içki, kumardan dolayı olmamalıdır. Borcun süresini dolması gerekir. Ölen kişinin borcu da Hanefi ve Hambelilere göre ğarimin zekatıyla da ödenemez. Şafiye göre edeyebilir. Borçluya zekât borcu kadar verilir.
Fi Sebililah:
⇒Allah yolunda olanlar, dini tebliğ edenlerdir. İki gruptur. Allah rızasına uygun ve ona yaklaşmak amacıyla yapılan her türlü hayırlı işte çalışanlar, İslamı yüceltmek için bil fiil cihad da bulunanlardır. Bazı fakihler ‘’bu fondan hac ve umre yapanlara, ilim tahsil edenlere verileceğini söyler. Hatta camiye de hastaneye de verilir’’ derler.
İbnüssebil:
⇒Yolda olanlara memleketine dönecek kadar zekat verilir. Şafiler’e göre bu zekat hem yolda kalmışlara hem yola çıkmak isteyipte maddi imkansızlıktan çıkamayanlara verilir. Şafi ve Malikiler ‘’böyle kimseler önce borç isterler bulamazlarsa zekat verilir’’ derler. Kişi memleketine varınca zekattan artanlar olursa Şafilere göre geri verilir. Hanefilere göre geri vermeye zorlanmaz. Genel olarak zekat verilenleri 3 gruba ayırabiliriz.
1-Asli ihtiyaçlarını karşılayamayanlar.
2-Çalışma güçleri olduğu halde muhtaç olanlar.
3-Zekat işlerinde çalışanlardır.