Zekât Vermede Yanılma:
⇒Kişi hiç araştırma yapmadan ehil olmayana zekâtını verirse borcundan kurtulmaz. Zekâtını yeniden vermezi gerekir. Araştırma yaptığı halde ehil olmayana verirse Ebu Hanife ve İmam Muhammed’e göre olur. Ebu Yusufa göre borç düşmez. Malikilere göre araştırma yaptıktan sonra ehil olmayana vermişse geri alır. Harcamışsa bedelini geri alır. Şafiye göre yanlış kişiye vermişse borç düşmez.
Zekât Vergi İlişkisi:
⇒Vergi devletin vatandaştan zor iradi olarak aldığı paydır. Zekâtın vergiye benzeyen ve benzemeyen yönleri vardır. Zekâtın sarf yeri ayetle belirlenmiştir. Bu yönleriyle zekât vergiye benzemez. Benzeyen yönleri olarak zekâtta vergide icbaridir. Zekâtı da vergiyi de kurum toplar. Toplayanları menfaat beklemez. İkisinin de toplumsal hedeflerivardır. Vergi zekâtın yerine geçmez.
Zekat Vermenin Adabı:
⇒Sadece rızayı ilahi gözetilmelidir. Başa kakılmamalıdır. Malın temiz ve helal olanından verilmelidir. Alanın onuru kırılmamalı ve gizlice verilmelidir. Hanefiler gizli vermeyi Şafi Hambeliler açıktan vermeyi uygun görürler. Vaktinde verilmelidir. Haya sahibi, isteyemeyen fakirleri bulmalı zekat bizzat onlara verilmelidir. Akrabaya verilmesi daha faziletlidir. Bulunulan yerdeki fakirlere verilir. Zekatı veren de alan da karşılıklı dua etmelidir. Zekatta vekil tayin edilebilir. Malikiler vekil bırakmayı müstehap görürler. Verenin alana bu zekâttır dememesi daha iyi olur. Alankişi rencide olmamalıdır.
Zekâtın Dağıtım Usulu:
⇒Şafiye göre ise amiller dışında yedi sınıftan üçer kişiye verilir. Hambelilerde bu görüştedir. Bazı alimler kamu yararına olan yerlere de zekat verilir derler. Ayrıca toplayan ve dağıtan bir fonun olması da çok iyi olur.
Zekâtın Verilme Zamanı:
⇒Fakihler şartları gerçekleşen malda zekâtın derhal(fevrî) yani sene biter bitmez ödenmesi gerektiğinde görüş birliğine varmışlardır. Çünkü malda gerçekleşen zekât borcu, artık kul hakkıdır.