ORUÇ TUTMAMAYI MÜBAH KILAN BAZI MAZERETLER:
⇒Sefer, hastalık, gebelik, emzirme, yaşlılık, ileri derecede açlık ve susuzluk, zor ve meşakkatli işlerde çalıştırılma.
Sefer:
⇒Eğer sıkıntı yoksa oruçlu olması faziletli sayılmıştır. Geceden niyetlenen ve gündüz de yola çıkan oruçlu Hanefilere göre: bu orucunu tamamlasa daha iyi olur. Fakat bozarsa keffaret gerekmez. Savaşta da aynı şekilde mazerettir.
Hastalık:
⇒Oruç tuttuğunda hasta olacağı tıbbi verilere göre kuvvetli ihtimalse tutmayabilir.
Yaşlılık:
⇒Fidye vermeleri gerekir. İyileşme ümidi olmayan hastalar fidye verir. Ancak daha sonra iyileşme ümidi olanlar fidye vermez iyileştiklerinde kaza ederler. Fidye verip sonradan bu kişi iyileşirse yeniden tutmadığı oruçları kaza etmesi gerekir.
Aşırı Açlık Ve Susuzluk:
⇒Doktor raporu varsa orucunu bozabilir. Ölme ihtimali varsa oruç tutması haramdır.
Zor Ve Meşakkatli İşlerde Çalışmak:
⇒İşi ağır ve oruç tuttuğunda işinden olacaksa alternatif işi olmayıp geçim sıkıntısı yaşayacağı kesinse oruç tutmayabilir. Bunlar imkan bulursa kaza ederler değilse fidye verirler. Zorlama varsa cana kastediliyorsa orucunu bozabilir. Oruçlu olup düğün, sünnet merasimine davet edilen orucunu bozabilir, ancak daha sonra bunu kaza eder.
Kusma:
⇒Kasten ve ağız dolusu olursa oruç bozulur, kaza gerekir, şayet ağız dolusu olmazsa bir şey lazım gelmez. Rahatsızlıktan dolayı kusma orucu bozmaz.
Maliki mezhebi:
⇒Oruç kefaretinde tertibi şart koşmaz, kişiyi muhayyer bırakır.
İtikâf:
⇒Bir mescidde ibadet niyetiyle ve belirli kurallara uyarak inzivaya çekilmek demektir. Hz. Peygamber’in Medine’ye hicretten sonra her yıl ramazanın son 10 gününde itikâfa çekildiği, hanımlarının da genelde Resûl-i Ekrem’le birlikte itikâf yaptığı nakledilir.
Şeyh-i Fânî:(Düşkün İhtiyar):
⇒Oruç tutamayacak kadar yaşlı kimseleri ifade eder. Buna göre, oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlıların tutamadıkları oruç için fidye vermesi hükmü getirilmiştir.
Iskat-ı savm:
⇒Birinin sağlığında iken yerine getirmediği oruç borcunun fidye yoluyla telâfi edilmesi, düşürülmesi anlamına gelmektedir.