NAMAZIN KAZAYA KALIŞ SEBEBİ
⇒Tembellikten kılmayan günahkâr olur. Uyku ve unutma mazerettir. İbn Hazm ve birçok alim ‘’tembellikten kılınmayan namazın kazası olmaz’’ demişlerdir. Ancak Hanefilere ve çoğunluğa göre kaza edilir. Bu durumda kişi namazı vaktinde kılmadığı için günahkar olmuş fakat daha sonra kaza ederek tövbe etmiş olur. Beş vakit namazın kazası farzdır. Vitir namazı vaciptir. Sünnet namazının kazası yapılmaz.
⇒Öğlenin farzına yetişen farzdan sonra önce dört sünneti sonra iki sünneti kılar. Kişi nafile namazı kılarken bozarsa tamamlaması vaciptir. Namazın kazaya bırakılması büyük bir günahtır. Namazın kazasını kılsa bile günahı ortadan kalkmaz. Ayrıca tövbe etmesi lazımdır.
⇒Mazeret olarak savaş – uyku – unutma-tehlike söylenebilir. Bu mazeretler namazı cem yapma için de geçerlidir. Hayız ve nifas halinde kadınların namaz sorumluluğu düşer. Beş vakit namaz süresini geçen bayılma-koma-akıl hastalığında namaz borcu düşer. Mürtedin daha önce kılmadığı namazları kaza etmesi gerekmez.
⇒Kaza namazı Hanefi’ye göre vakti içinde nasıl kılınıyorsa o şekilde kılınır. Seferde olanın kazaya kalan namazı da iki rekat olarak kaza edilir. Ancak Şafi ve Hanbelilere göre kaza namazı kılınırken kazanın yapılacağı yer ve zaman dikkate alınır. Seferi olan kimse kazaya kalmış dört rekatlık namazını seferilikte iki rekat olarak kaza eder. Açıktan okunan namazın kazası yapılırken kişi açıktan veya gizli okumada serbesttir. Kişi eğer tertib sahibi (altı vakitten fazla kaza namazı olmayan) sıraya uymak zorundadır.
⇒Tertib 3 durumda düşer:
1-Kazaların artması
2-Vaktin sıkışık olması
3-Vakit namazın kılınışı sırasında kazaya kalmış namazı olduğunu hatırlaması.
⇒Tertib çıktıktan sonra kaza namazı mekruh vakitler dışında istenilen zamanda kılınabilir. Kaza namazı olan revatib sünnetleri kılabilir. Ama teheccüd ve tesbih namazlarını kılması uygun değildir. Kaza namazına niyet ederken de “vaktine yetişip de kılamadığım ilk/son … namaz“ diye niyet edilir.