&Düşük: Düşük neticesinde ölü doğan çocuk yıkanmaz, namazı kılınmaz, bir bez parçasına sarılıp gömülür. Ölü doğan çocuk, yıkanır, namazı kılınmaz.
&İ’sâr: Kişinin kendisi ihtiyaç içinde olsa bile sahip olduğu imkânları başkalarının ihtiyaçları için harcaması, fedakârlıkta bulunması.
&Rukye: Hastalara dua okuma anlamına gelir. Kişinin kendisi veya başkalarının sıhhati için Allah’a dua etmesi.
&Tefe’ül: Bir olayı hayra yormak.
&Teşe’üm: Bir olayı uğursuz saymak.
&Taabbudî: Hikmetini Allah’ın bileceği emirler.
&Hazm: Anlayış, tedbir.
&Beşaşet: Güler yüzlü olmak.
&Teenni: Acele etmeyip, düşünerek hareket etmek.
&Hamiyet: Kutsal şeyleri, milletin hakkını gözetmek.
&Mira: Başkasının sözlerinde görülen bir noksanlıktan dolayı hemen itiraz edip diline dolamak.
&Bedii: Birşeyi örneği yokken yaratan.
&Muavenat-teavun: yardımlaşmak,
&İtak: Kölenin hürriyete kavuşturulması,
&İstiğrak: Sadece Allah’a bağlanmak,
&İstihza: Alay etmek.
&Akar: Kira geliri getiren yerlerdir. Geliri nisaba ulaşıp üzerinden bir yıl geçince %2,5
&Mevât: Kimsenin tasarrufu altında bulunmayan ve kamunun yararına terk ve tahsis edilmemiş, boş yerlere mevat arazi denir.
&Miri arazi:(araziyi miriye): Kuru mülkiyeti devlete, yararlanma hakkı kişilere verilen topraklar.
&Mevkuf(vakf edilen) arazi: Vakıflara tahsis edilen arazilerdir.
&Metruk arazi: Toplum yararına terk edilmiş topraklardır.
&Kifâye: Zekât almayı engelleyen ölçüyü “kifâye” (yeterlilik) denir.
&Dede Mahrumu: Babaları ya da anneleri dedelerinden önce ölen çocuklardır. İslam miras hukukunu belirleyen naslarda bu durumda olanların mirastan pay alacağına ya da alamayacağına dair meseleleri ihtiva eder.