AHİRET GÜNÜNE İMAN
⇒Ahirete İman: Ahiret sözlükte ‘’son, sonra olan, son gün’’ anlamına gelir. İsrafil’in Allah’ın emriyle sura ilk defa üflemesiyle başlayacak olan ebedi hayata denir. İkinci defa üfleyince insanlar hesaba çekilecek, sonra iman ve amele göre cennet ve cehennem belirlenecek, Ahiret için Kur’an’da ‘’el yevmül âhir-yevmül bais-yevmud-din(ceza, mükafat günü) yevmül hisab-yevmül telak-yevmül hasre(pişmanlık günü)’’ şeklinde geçer.
⇒Ahiretin Varlığının İspatı: İnsandaki adalet duygusu ahirete inanmayı zorunlu kılar. İnsandaki sonsuzluk duygusu ahiret inancını zorunlu kılar. İnsanın başıboş ve amaçsız yaratılmayışı ahiret inancına götürür.
⇒Ahiret Hayatının Devreleri: Ölümle başlar, kabir(berzah), kıyamet, bâ’s(yeniden dirilme), haşr ve mahşer, defterlerin dağıtılması, hesap, mizan, sırat, şefaat, cennet ve cehennem’dir.
⇒Kabir Hayatı: Ölümden kıyamete kadar geçirilen hayata denir. Kabir ile başlayıp kıyametin kopmasına yani yeniden dirilmeye (ve’l ba’sü be’del mevt) kadar geçen zaman aralığı ‘Berzah’ olarak isimlendirilmiştir. Münker ve nekir ‘’Rabbin kim? Peygamberin kim? Dinin nedir?’’ diye soracaklardır.
⇒Kıyamet Ve Alametleri: ‘’Kalkmak, dikilmek’’ anlamına gelir. Evrenin düzeninin bozulması, yok olması, ölen şeylerin yeniden yaratılıp diriltilerek ayağa kalkması ve mahşere doğru yönelmesi demektir. Kur’an’da saat, sahha, racife, Et-tammetül kubra(layık felaket), hakka gerçek olma, ğaşiye(şiddetiyle… halkı saran), karia(kapıyı çalacak gerçek) gibi isimlerle anılır. Kıyametin Kopacağı zamanı ancak ‘’Allah’’ bilir (müteşabihat).
⇒Kıyamet Alametleri: ‘’Eşratüs saat’’ olarak isimlendirilir. Küçük ve büyük alametleri vardır.
1-Küçük Alametler: Hz. Muhammed’in gönderilmesi, ilmin azalması, şarap-zinanın artması, ehliyetsiz kişilerin görev alması, dünya malının bollaşması vb.
2-Büyük Alametler: Tabiatüstü olaylardır.
⇒Duman: Kâfiri sarhoş eder, mü’minleri nezle yapar.
⇒Deccal: Bazı insanlarla ilgili harikulade olayları konu edinen rivayetlere göre kıyâmetin kop-masından önce Tanrılık iddiası taşıyan Deccâl adlı ilginç bir insan ortaya çıkacak ve insanları hak yoldan saptıracaktır (Buhârî, “Fiten” 26-27; Müslim, “Fiten” 100-110). Bunun ardından Sünnîlere göre asıl adı Muhammed b. Abdullah, Şiîlere göre ise Muhammed b. Hasan olan ve Mehdî diye bilinen müslümanları kurtarıcı bir başka ilginç insan zuhur edip Deccal’ı öldürecek, İslâm dinîni kısa sürede yayacak ve yeryüzünden kötülükleri kaldırıp adaleti hâkim kılacaktır. Mehdî’nin ortaya çıkışından sonra Hz. Îsâ diri olarak yaşadığı gökten, âdil bir yönetici sıfatıyla inecek, haçı kıracak ve vergiler koyup refah sağlaya-caktır (İbn Mâce, “Fiten” 33; İbn Kesîr, en- Nihâye, 24-52; 145-146).
⇒Dabbetül Arz: Bu isimde bir canlı çıkacak, yanında Hz. Mûsâ’nın asâsı ve Hz. Süley-man’ın mührü bulunacak, asâ ile müminin yüzünü aydınlatacak, mühür ile kâfirin burnunu kıracak, böylelikle müminlerin ve kâfirlerin tanınmaları sağlanacaktır.
⇒Güneşin Batıdan Doğması: Bu olaydan sonra iman fayda etmeyecektir. Güneşin batıdan doğması teorik olarak da Allah tarafından gerçekleştirilecek bir hadise olsa da bazı alimler bu ifadeyi ‘’tövbe kapısının kapanması’’ olarak da yorumlamaktadırlar.
⇒Ye’cüc Ve Me’cücün Çıkması: Bu isimde iki topluluğun yeryüzüne dağılarak bir süre bozgunculuk yapmaları da kıyametin bir başka büyük alâmetidir.
⇒Yer Çöküntüsü: Doğu ve batı arap yarımadasında yer çöküntüsü olacaktır.
⇒Hz. İsa’nın Gökten İnmesi: Deccali öldürecek, Adaletle hükmedecektir.
⇒Ateş Çıkması: Hicaz tarafından ateş çıkacak her tarafı aydınlatacaktır.
⇒Sur Ve Sur’a Üfürülüş: ‘’Seslenmek, boru’’ anlamındadır. Kıyametin kopuşunu belirtmek ve kıyamet koptuktan sonra bütün insanların mahşer yerinde toplanmak üzere dirilmeleri için İsrafil’in boruya üflemesidir. İsrafil boruya iki defa üfleyecektir. İlkinde her şey yerinden sarsılacaktır(nefha-i feza=korku üfürüşü). Ve her şey yıkılıp ölecek ve kıyamet kopacaktır(nefha-i saik=ölüm üfürüşü). İkincisinde de insanlar dirilecek ve mahşer yerinde toplanmak üzere Rabb’lerine koşacaklardır(nefha-i kıyam =kalkış üfürüşü).
⇒Ba’s(Yeniden Dirilme) Ve Ahiret: Ba’s ‘’öldükten sonra dirilme’’ anlamına gelir. Ehl-i sünnete göre tekrar diriliş hem beden hem de ruh ile olacaktır. Kur’an ba’s için şu delilleri kullanır.
∝Bir şeyi yoktan varedenin onu ikinci defa var etmesi mümkündür.
∝Zor bir şeyi yaratan, kolay bir şeyi elbette yaratabilir.
∝Ölü nebatatı canlandıran Allah, insanı da diriltir.
∝Bir şeyi zıddına çeviren onu benzerine çevirebilir.
⇒Acbüz-zeneb: Kuyruk sokumu kemiğine denir. Bu kemik dışında insanın her şeyi çürür. Yeniden dirilme bu parçadan olacaktır.
⇒Haşr Ve Mahşer: ‘’Toplanmak, bir araya gelmek’’ anlamındadır. Yüce Allah’ın hesap için tekrar dirilişten sonra biraraya toplamasıdır. İnsanların toplandığı yere ‘’Mahşer’’ veya ‘’Arasat’’ denir.
⇒Amel Defterinin Dağıtılması: Mahşerde toplandıktan sonra dağıtılacaktır. Amel defteri cennetliklere sağdan, cehennemliklere soldan veya arkalarından verilecektir.(Ashab-ı yemin= Sağ / Ashab-ışimal= Sol)
⇒Hesap Ve Sırat: İnsanlar amellerinden dolayı hesaba çekilecekler. Amellerine organları, yeryüzündeki mevcudat haliyle şahitlik edecektir. Şu beş soru sorulacaktır.
1.Ömrünü nerede tükettiği
2.Gençliğini nasıl geçirdiği
3.Malını nerede kazandığı
4.Malını nereye harcadığı
5.Bildiklerini uygulayıp uygulamadığı.
⇒Mizan: ‘’Terazi’’ anlamındadır. Hesaptan sonra amellerin tartıldığı ilahi adalet ölçüsüdür. Ancak bu terazi dünyadaki ölçü aletlerine benzetilemez.
⇒Sirat: Cehennemin üzerine uzatılmış biryoldur. Sırattan ilk geçen peygamberimiz olacaktır.
⇒Havuz: Müminler bundan içecektir. Havz-ı Kevser peygamberimizin kıyametteki havuzudur
⇒Şefaat: Bütün peygamberler Allah’ın izniyle şefaat edeceklerdir. Şefaat günahı olanların affedilmesi, derecesi az olanların yükseltilmesi yönünde olacaktır. Peygamberimizin şefaatına şefaatı uzma, makam-ı mahmud(övülen makam) denir.
⇒Araf: ‘’Dağ ve tepelerin yüksek kısmı’’ anlamında kullanılır. Cehennemle cennet arsındaki yerin özel adıdır. Kendilerine herhangi bir tebliğ gelmemiş olanlar, müşriklerin çocuk iken ölenleri, iyi-kötü amelleri eşit olanlar arafta kalacaktır. Bu kimseler biraz arafta bekletilecek sonradan cennete alınacaktır.
⇒Cehennem: ‘’Derin kuyu’’ anlamındadır. Kâfirlerin sürekli, müminlerinde günahları nisbetinde kalacakları yere denir. Cehennem Nar, Cahim(son derece büyük ateş), Haviye(düşünlerin çoğunun geri dönmediği uçurum) , Sair(çılgın ateş), Feza(dumansız katkısız alev) sakar(ateş) Hutame(obur-kızgın ateş) anlamındaki kelimelerle de ifade edilir. Cehennemde ruh ve beden azabı birlikte çekeceklerdir.
⇒Cennet: ‘’Bahçe, bitki, sık ağaçlarla örtülü yer’’ anlamına gelir. Çeşitli nimetlerle bezenmiş olan, müminlerin içinde ebedi olarak kalacakları ahiret yurduna denir. Cennetul me’va(şehit ve müminlerin barınağı olancennet), Cennetü’l-adn (ikamet ve ebedilik yurdu) Daru’l-huld(ebedilik yurdu), Firdevs (her şeyi kapsayan cennet bahçesi), Darus selam (esenlik yurdu), Darul mukame(ebedi kalınacak yer) Cennetü’n-naim(nimetlerle dolu cennet), El makamu’l- emin(güvenli makam) anlamındaki ifadelerle cennet anlatılır. Cennettekilere hizmet için ölümsüz gençler(Vildan) dolaşır.
⇒Allahin Ahirette Görülmesi: Cennette müminler Allah’ı göreceklerdir. Kelam ilminde bu konuya Ru’yetullah denir.