HABER-İ VAHİD
167-Haber-i vahid kaça ayrılır?
&Makbul hadisler ve merdud hadisler diye ikiye ayrılır. Hz. Peygamber’e ait olma ihtimali fazla olanlara makbul az olanlara merdud denir.
168-Makbul hadis kaça ayrılır?
&Sahih ve hasen diye ikiye ayrılır.
169-Senedinin başından sonuna kadar sika (adalet ve zabt sahibi) ravinin sika raviden rivayet ettiği şazz ve muallel olmayan hadisler sahih hadis denir. Sahih hadis kaça ayrılır?
&Sahih li zatihi ve sahih li gayrihi diye ikiye ayrılır.
170-Sahih li zatihi ve li gayrihi nedir?
&Sahih li zatihi: Sahihlik özelliklerini bizzat taşıyan hadistir. Sahih li gayrihi: Sahihlik niteliğini zikredilen özellikler bizzat kendisinde bulunmadığı için başka hadisin desteğiyle kazanan hadis demektir.
171-Hasen hadis nedir?
&Sahih hadisin bütün niteliklerini taşıdığı halde ravilerinden birinin veya birkaçının zabt sıfatı tam olmayan hadistir.
172-Hasen hadis kaça ayrılır?
&Hasen li zatihi ve hasen li gayrihi diye ikiye ayrılır.
173-Hasen li zatihi ve hasen li gayrihi ne demektir?
&Hasen li zatihi:Hasenlik özelliklerini bizzat taşıyan hadistir.
& Hasen li gayrihi: Aslında zayıf olan ama bir hadisin desteğiyle hasen niteliğini kazanan hadistir.
174-’’Senedinde Hz. Peygamber’e iftira etmekle itham edilen kimse bulunmayan şazz da olmayan ve başka bir yönden benzeri rivayet edilen hadis bize göre hasendir.’’ Sözü kime aittir?
&Hasen terimini meşhur eden Tirmizi’ye aittir.
175-Hadis tarihinde haberi vahid kaç anlamda kullanılmıştır?
&İki anlamda. Bunlardan ilki, hicri ilk üç asırda kullanılan ve tek kişilerin rivayetini ifade eden anlamdır. İkinci anlamdaki haberi vahid ise, mütevatir hadis dışında kalan bütün rivayet çeşitlerini kapsamaktadır.
176-Haberi vahidin delil kabul edilip edilmeyeceği hakkında ileri sürülen görüşler nelerdir?
&Hz. Peygamber döneminden itibaren güvenilir tek kişilerin haberleri kabul edilmiş ve delil olarak kullanılmıştır. Ancak şüphe halinde veya raviye güvenilmeyen durumlarda 2. ve 3. şahısların tanıklıklarına başvurulmuştur. Hicri 1. asrın sonlarına doğru ortaya çıkan siyasi ve itikadi mezheplerle beraber tek kişilerin haberinin delil olup olmayacağı tartışılmaya başlanmıştır. Bazı mutezili alimlere göre, haberi vahid, zorunlu bilgi kaynağı olamaz. Başta Şafii olmak üzere birçok alim bu görüşe karşı çıkmış ve güvenilir kişilerin haberi vahidini delil olarak kabul etmiştir. Ebu Hanife’nin bu konudaki itirazı, çoğunluğun rivayetine aykırı nakilde bulunan tek kişilerin haberinedir. Şafii mezhebinde de çoğunluğun haberine aykırı haberi vahid delil kabul edilmemiştir. Sonraki asırlarda birden fazla kişinin rivayatine de isim olarak verilen haberi vahid, özellikle fıkıh usulü alimleri tarafından zan (şüphe) ifade eden haber olarak kabul edilmiştir. Kesin bilgi ifade eden mütevatir haber karşısında sıhhati şüphe ifade eden haberi vahid asırlar boyu İslam alimlerinin tartışmalarına konu olmuştur. Haberi vahidin zanni ilim ifade etmesinin, onun mutlak olarak sahih olmayacağı anlamına gelmediğini bildikleri için alimler, kendi gerekçelerine ve tercih sebeplerine bağlı olarak delil kabul ettikleri haberi vahidi sahih, çeşitli sebeplerle tercih etmedikleri rivayeti de zanni ilim kavramı çerçevesinde zayıf veya merdud saymışlardır.