7-ZEKÂTIN SARF YERLERİNDEN ‘’İBNÜ’S-SEBİL’’
413-Zekât terimi olarak ‘’İbnüssebîl’’ ne demektir?
&Yol oğlu, yolcu, yola çıkmış ve bir süredir yolda olan kimse demektir.
414-Hanefî, Mâlikî ve Hanbelî fakihlerine göre, ibnüssebîl ne demektir?
&Memleketinde malı olmakla birlikte bulunduğu yerde malı, parası olmayan, yani parasızlıktan yolda kalmış kimse demektir.
415-Gurbette, herhangi bir sebeple muhtaç duruma düşen kişi memleketinde malı da olsa, o maldan yararlanamadığı sürece, fakir gibidir ve ona zekâtın bu fonundan pay verilir. İfadesi doğru mudur?
&Evet
416-Şâfiîler fakihlerine göre, ‘’ibnüssebîl’’ ne demektir?
&Hem gurbette kalmış yolcuyu, hem de yolculuk yapmayı düşünen fakat bunun için maddî imkân bulamayan kimse demektir.
417-Hanefi ve Hanbelî mezhebi fakihlerine göre yolculara zekât verilebilmesinin şartı nedir?
&Memleketine gidecek kadar parası ve malı bulunmaması
&Yolculuğa meşrû amaçlarla çıkmış olması gerekir.
418-Şâfiî ve Mâlikî mezhebi fakihlerine göre muhtaç duruma düşen yolculara zekât verilebilmesinin şartları nelerdir?
&Kaldıkları yerde borç verecek kimse bulamamış olmaları
&Memleketine gidecek kadar parası ve malı bulunmaması
&Yolculuğa meşrû amaçlarla çıkmış olması gerekir.
419-Yolda kalmış, yanında yoluna devam etmek veya memleketine dönmek için maddî imkânı bulunmayan kimseye yolculuğuna devam etmesi veya malının bulunduğu yere dönmesine yetecek kadar zekât verilir. İfadesi doğru mudur?
&Evet
420-Yolda kalmış ve zekât almış olan bir kişi memleketine dönüp malına kavuştuğu zaman verilen zekâttan artan miktar varsa ne yapmalıdır artan miktarı?
&Hanefîler’e göre bu artan zekât malını geri vermeye zorlanmaz.
&Şâfiîler’e göre verilen zekâttan ne artarsa geri alınır.
421-Ülkelerinde mal ve mülkleri olduğu halde, çeşitli baskılarla ülkelerini terk et-mek zorunda kalan mültecilerle, kalacak yeri, oturacak evi olmadığı için dışarılarda ve yollarda yatanlara da ibnüssebîl fonundan zekât verilebilir. İfadesi doğru mudur?
&Evet