Fatih ÇOLLAK / Tashihi Huruf

KEFFARETLER

YEMİNLER

EVLİLİK

BOŞANMA

SİYER-İ NEBİ

TEMİZLİK / TEHARET / DİYANET(DİB) FETVALARI

ADAK VE YEMİN / DİYANET(DİB) FETVALARI

DUA VE ZİKİR / DİYANET(DİB) FETVALARI

KADINLARA ÖZEL HALLER / DİYANET(DİB) FETVALARI

MİRAS VE VASİYET / DİYANET(DİB) FETVALARI

YİYECEKLER ve İÇECEKLER / DİYANET(DİB) FETVALARI

BİDAT VE HURAFELER / DİYANET(DİB) FETVALARI

10.200 SORULU-CEVAPLI MÜLAKAT SORULARI

1-Kur’an-ı Kerim ile ilgili SORULAR VE CEVAPLAR

2-Tecvid ile ilgili SORULAR VE CEVAPLAR

3-Tefsir ile ilgili SORULAR VE CEVAPLAR

9-Hadis ile ilgili SORULAR VE CEVAPLAR

12-Kelam ve Akaid ile ilgili SORULAR VE CEVAPLAR

14-Hac ve Umre ile ilgili SORULAR VE CEVAPLAR

16-Peygamberler ile ilgili SORULAR VE CEVAPLAR

21-Siyer-i Nebi ile ilgili SORULAR VE CEVAPLAR

28-Genel Kültür ile ilgili SORULAR VE CEVAPLA

2- Mute savaşı

B- MÛTE SAVAŞI (8/629)

Ka’b b. Umeyr el-Gıfârî:  

Peygamberimiz hicretin sekizinci yılı Rebiulevvel ayında içlerinde Ka’b b. Umeyr el-Gıfârî’nin bulunduğu on beş kişilik bir heyeti Belkâ’ya bir gecelik mesafedeki Zâtu Atlah’a bölge halkını İslâm’a davet için göndermişti. Ancak heyet üyeleri oka tutularak hepsi şehit edilmişler; yalnızca yaralı olarak kurtulan Ka’b Medine’ye dönebilmiştir. Bu olaya çok üzülen Hz. Peygamber onların üzerine bir ordu göndermeyi düşünmüş; ancak bölge halkının başka yere gittiklerini öğrenince bundan vazgeçmişti.

Hz. Peygamber, üç bin kişilik bir ordu hazırladı ve kumandanlığa Zeyd b. Hârise‘yi tayin etti. Zeyd şehit düştüğü takdirde Câfer b. Ebû Tâlib‘in, onun şehit olması halinde de Abdullah b. Revâhâ‘nın kumandan olmasını, Abdullah da şehit olursa aralarından birini komutan seçmelerini, elçisinin şehit edildiği yere kadar ilerlemelerini emretti. Orduyu Seniyyetü’l-Vedâ’ya kadar uğurladı.

Savaşta Zeyd b. Hârisenin şehit düşmesi üzerine sancağı Câfer b. Ebû Tâlib aldı. O da kahramanca çarpıştıktan sonra şehit olunca sancağa Abdullah b. Revâha sahip çıktı. O da şehit düşünce Müslümanlar sancağın Halid b. Velid‘e verilmesini kararlaştırdılar.

Halid’in planı hedefine ulaştı. Düşman askerleri Müslümanları takip etmeye cesaret edemediler. Halid’in kendilerini çöle çekip orada savaşmak istemesinden endişe ettiler. Sonunda iki ordu birbirinden ayrıldı. İslâm ordusu Medine’ye döndü. Peygamberimiz ve Medine’de bulunan Müslümanlar, hatta çocuklar, onları Cürf mevkiinde karşıladılar. Bazıları onlara, firar edenler anlamına gelen “ferrâr” veya “fürrâr” diye hitap ettiler ve soğuk karşıladılar. Mûte savaşından dönen gâziler, Medine’deki Müslümanların kendilerini soğuk karşılamaları yüzünden utançlarından evlerinden çıkamaz hale geldiler. Peygamberimiz ise onların firârî olmadıklarını bildirdi. Kendilerine, döne döne hamle yapan savaşçı anlamında “kürrâr” (veya kerrâr) denilmesini emretti. Onlara teker teker haber göndererek kendilerinin firârî değil, döne döne hamle yapan savaşçı olduklarını bildirdi.

Seyfullah:

Allah’ın kılıcı demektir. Hz. Peygamber bu savaşta Halid b. Velid’e “Seyfullah” (Allah’ın kılıcı) lakabını vermiştir. Bu savaşta Müslümanlar, Hz. Peygamber’in yakınlarını, İslâm’a çok büyük hizmetleri geçmiş şahsiyetleri, Hz. Peygamber’in yakın dostu Zeyd b. Hârise‘yi; amcasının oğlu ve daha bir yıl önce Habeşistan’dan dönmüş olan Cafer b. Ebû Tâlib‘i ve ensarın büyük şairi Abdullah b. Revâha‘yı kaybettiler. Bu kayıplar hem onları hem de Hz. Peygamber’i üzdü ve ağlattı. Peygamberimiz, savaşta şehit düşen Câfer’in ailesinin üzüntülü olduğunu belirterek onlar için yemek hazırlanmasını istedi.

Zeyd b. Hârise:  Hz. Peygamber’in yakın dostu.        

Cafer b. Ebû Tâlib:  Amcasının oğlu.

Abdullah b. Revâha:  Ensarın büyük şairi.