Fatih ÇOLLAK / Tashihi Huruf

KEFFARETLER

YEMİNLER

EVLİLİK

BOŞANMA

SİYER-İ NEBİ

TEMİZLİK / TEHARET / DİYANET(DİB) FETVALARI

ADAK VE YEMİN / DİYANET(DİB) FETVALARI

DUA VE ZİKİR / DİYANET(DİB) FETVALARI

KADINLARA ÖZEL HALLER / DİYANET(DİB) FETVALARI

MİRAS VE VASİYET / DİYANET(DİB) FETVALARI

YİYECEKLER ve İÇECEKLER / DİYANET(DİB) FETVALARI

BİDAT VE HURAFELER / DİYANET(DİB) FETVALARI

10.200 SORULU-CEVAPLI MÜLAKAT SORULARI

1-Kur’an-ı Kerim ile ilgili SORULAR VE CEVAPLAR

2-Tecvid ile ilgili SORULAR VE CEVAPLAR

3-Tefsir ile ilgili SORULAR VE CEVAPLAR

9-Hadis ile ilgili SORULAR VE CEVAPLAR

12-Kelam ve Akaid ile ilgili SORULAR VE CEVAPLAR

14-Hac ve Umre ile ilgili SORULAR VE CEVAPLAR

16-Peygamberler ile ilgili SORULAR VE CEVAPLAR

21-Siyer-i Nebi ile ilgili SORULAR VE CEVAPLAR

28-Genel Kültür ile ilgili SORULAR VE CEVAPLA

12-Efal-i Mükellef (Teklifî Hükümler)

EFAL-İ MÜKELLEF (Teklifî Hükümler)

130-Efal-i Mükellefin de denilen bu sekiz kısım amel ve işler nelerdir?

&Farz                &Vacip        &Sünnet   

&Müstehap     &Mübah      &Haram

&Mekruh         &Müfsit          

131-Şâriin mükelleften bir fiili yapmasını veya yapmamasını istemesi veya onu yapıp yapmama arasında serbest bırakması demektir. Bu açıklama hangi ifadelerin karşılığıdır?

&Teklifî Hükümler (Mükellefin Fiilleri)

132-“Sabit, lâzım, var ve gerekli olan şey” anlamına gelir. Bir fiilin yapılmasını kesin ve bağlayıcı tarzda istendiğini gösteren Zanni delile ne denir?

&Vacip 

133-“Bir şeyi kesinleştirmek, takdir etmek, pay ve parçalara ayırmak, belirlenmiş şey ve pay” anlamlarına gelir. Bir fiilin yapılmasını kesin ve bağlayıcı tarzda istendiğini gösteren kati delile ne denir?

&Farz    

134-Mezhep imamlarından biri icabı ikiye ayırırlar. Fakihlerin çoğunluğu böyle bir ayırımı gerekli görmeyip farz ile vâcibi eş anlamlı olarak kullanırlar. İkiye ayıran hangi mezhebin imamıdır?

&İmam-ı Azam Ebu Hanefi            

135-‘’Geçerli mazereti bulunmadığı halde farzı terk eden kimse fâsık durumuna düşer’’. Görüşü hangi mezhebe aittir?

&Hanefi

136-Hanefiler dışındaki fukahaya göre sübutu ve delaleti kat’i nassların kesin talep ifade eden emirlerine ne denir?

&Vacip

137-Bir fiilin farz olduğunu gösteren delillerden nelerdir?

&Haber verme değil, emir kastedilen bazı haber cümleleri farzı ifade eder.

&Şâriin bir fiilin yapılmasını “farz oldu”, “emrolundu” gibi bağlayıcılık bildiren bir ifade ile istemesi.

&Şâriin bir fiilin yapılmasını emir sigası ile istemesi ve aksine delâlet eden bir karînenin bulunmaması.

&Bir hükmün belirli bir zümreye veya bütün insanlara yüklendiğini haber veren naslar da farz hükmü ifade eder.

&Şâriin bir fiilin yapılmasına sevap ve güzel karşılık, terk edilmesine ise ağır ceza verileceğini bildirmesi farzı ifade eder.

138-Şâriin her bir mükellefin ayrı ayrı ifa etmesini istediği mükellefiyettir. O emri başkalarının yerine getirmekte kişiyi sorumluluktan kurtarmaz. Namaz, oruç, hac, zekât gibi Örneklendirilerek tarifi yapılan hangi kavramdır?

&Farz-ı ayın

139-Müslümanların ferden değil de toplum olarak sorumlu oldukları mükellefiyetlerdir. Toplumun bir kesimi yerine getirince diğerlerinden sorumluluk kalkar. Hiç kimse yerine getirmezse bütün Müslümanlar vebal altında kalır. Cenaze namazının kılınması, cihad, ilimle meşguliyet, meslek ve sanatların icrası, iyiliklerin emredilip kötülüğün engellenmesi, şahitlik gibi Örneklendirilerek tarifi yapılan hangi kavramdır?

&Farz-ı kifâye

140-Kat‘î bir delile yakın derecede kuvvetli görünen zannî bir delille sabit olan vaciplerdir. Vitir namazı, abdestte başın dörtte bir miktarını mesh etme gibi. Bu tarif ne olarak adlandırılır?

&Amelî farz (Zannî farz)                  

141-Ahmed b. Hanbel’e nisbet edilen bir görüşe göre, Kur’an’da yapılması emredilen fiillere farz, sünnette emredilenlere ne denir?

&Vacip                 

142-Mendubu eş anlamlı olarak müstehap mânasında kullanan mezhep hangisidir?

&Hanefi

143-Aşağıdaki bilgiler doğru mudur?

&Namazın vaciplerinden birinin yanılarak terk edilmesi, sehiv secdesini gerektirir.

&Bir vacibi kasten terk etmek ise, tahrimen mekruhtur

&Terk edilen namazın iadesi gereklidir.

&Vâcibin inkârı küfrü gerektirmez.

&Vâcibin inkârı sapıklıkla itham sebebi görülür.

&Evet

144-Teşvik edilen, yapılması kesin olmayan bir tarzda istenen, yani farz ve vâcip olmayan davranışların genel adıdır. Diye hangisinin tarifi yapılmıştır?

&Mendup

145-Hz. Peygamber’in farz ve vâcip kapsamı dışında kalan yani kesin ve bağlayıcı olmaksızın tavsiye ve örnek olma niteliğini taşıyan söz ve fiillerine ne denir?

&Sünnet              

146-Sünneti yerine getiren Allah katında hoş karşılanır, övgüye lâyık görülür, sevap kazanır. Terkeden cezaya ve günaha çarptırılmasa da dinen azarlanmayı ve kınanmayı hak eder. Hangi sünnetten bahsedilmiştir?

&Müekked sünnet                                            

147-Sünnet kendi içinde kaça ayrılır. Bunlar nelerdir?

&Müekked       &Gayr-i Müekked       &Zevâid

148-Hz. Peygamber’in devamlı yaptığı, sırf bağlayıcı ve kesin bir emir olmadığını göstermek için nadiren terk ettiği fiillere ne denir?

&Müekked sünnet                                            

149-Abdest alırken ağza ve burna su verme, sabah namazının sünneti, ezan, kamet, cemaatle namaz, farz namazların cemaatle kılınması, ezan vb. hangi tür sünnete girmektedir?

&Müekked sünnet                                            

150-Hz. Peygamber’in ibadet ve taat türünden olup bazan yaptığı bazan da terkettiği başka bir tarifle çoğu zaman yaptığı bazan da terkettiği fiil ve davranışlara ne denir?

&Gayr-i müekked sünnet                

151-İkindi ve yatsı namazlarının farzlarından önce kılınan dörder rekâtlık namazlar, vâcip kapsamında olmayan infak ve yardım vb. hangi tür sünnete girmektedir?

&Gayr-i müekked sünnet 

152-Hz. Peygamber’in, Allah katından bir tebliğ veya Allah’ın dinini açıklama niteliği taşımaksızın insan olması itibariyle yaptığı normal ve beşerî davranışlara ne denir?

&Zevâid sünnet

153-Aşağıda geçen iki sünnet müekked ve gayr-ı müekked sünnet çeşidine ne denir?

&Hz. Peygamber’in devamlı yaptığı, sırf bağlayıcı ve kesin bir emir olmadığını göstermek için nadiren terk ettiği fiillerdir

&Hz. Peygamber’in ibadet ve taat türünden olup bazan yaptığı bazan da terkettiği veya çoğu zaman yaptığı bazan da terkettiği fiil ve davranışlardır

&Hüdâ sünneti   

154-Hz. Peygamber’in giyim ve kuşam tarzı, yeme ve içme tarzı, zevkleri, kına ile saç ve sakalını boyamış olması vb. hangi tür sünnete girmektedir?

&Zevâid sünnet

155-Farz namazlardan önce ve sonra kılınması sünnet olan namazlar, Şâfiî mezhebinde vitir namazı ve şevvalde tutulan altı gün oruç, fakihlerin çoğunluğuna göre teravih namazları hangi tür sünnetler arasında anılır?

&Revâtib sünnetler

156-“Sevimli olan, tercih edilen ve güzel bulunan iş” demektir. Hz. Peygamber’in bazan işleyip bazan terkettiği, âlimlerin ve sâlih kulların öteden beri yapa geldikleri ve tavsiye ettikleri fiil ve davranışlara dinî terminolojide ne denir?

&Müstahap         

157-İbadetlerin ve beşerî ilişkilerin daha güzel ve verimli olmasını sağlayan âdâb ve ahlâk kuralları niteliğindedir. Sabah namazının ortalık aydınlanıncaya kadar, sıcak mevsimlerde öğle namazının serin vakte kadar geciktirilmesi, akşam namazında acele edilmesi vb. Terki dinen kınamayı gerektirmeyip sadece evlâ ve güzel olanı terk mânası taşır. Çoğu kez mendup, nâfile, tatavvu, âdâb gibi tabirlerle eş anlamlı olarak kullanılır ve yapılması terkinden evlâ olan fiiller arasında en alt sırayı işgal eder. Hz. Peygamber’in güzel ahlâkını, tavsiye ve teşviklerini bir yönüyle de İslâm toplumlarının ibadet hayatıyla ilgili olumlu çizgisini ve tecrübe birikimlerini yansıtır. Neyin tarifi yapılmıştır?

&Müstahap

158-Yapılması terkinden evla olan eylemleri ifade eden genel kavram hangisidir?

&Mendup

159-“Açığa çıkan, açıklanan, serbest bırakılan şey” demektir. Şâriin mükellefi yapıp yapmamakta serbest bıraktığı fiilleri ifade eder. Mükellefin yapması veya terk etmesi halinde herhangi bir övgü yahut kınamayı gerektirmeyen davranışlarını belirtir. Hangi kavramın tarifi yapılmıştır?

&Mubah

160-Terfih (genişlik) ruhsatı (mubah ruhsat ) ne demektir?

&Haram hükmü ve bu hükmün sebebi ortadan kalkmadığı halde mubah muamelesi gören ruhsattır. Hayatı tehlike durumunda mecbur olarak başkasının malından yeme gibi. Azimet veya ruhsat gibi 2 seçenek vardır ruhsat yolu da mubah tır. Azimeti tercih etmek daha sevaptır.

161-Iskat ruhsatı ne demektir?

&Zaruret ve kolaylık ruhsatı demektir. Vacip olan ruhsattır. Ölümden kurtulmak için eğer başka seçenek yoksa domuz eti yemek gibi.tek seçenek ruhsatı kullanmaktır ruhsat azimet olmuştur. Ruhsat kullanılmaz azimette ısrar edilirse günahkar olunur

162-İbaha-i şer’iyye ne demektir?

&Din kaynaklı mübah demektir. Deniz hayvanlarının yenmesinin helalliği gibi. Ayet veya hadisle onalı mübah.

163-İbaha-i Asliye/akliye) ne demektir?

&Akıl kaynaklı mübah demektir. Ayet veya hadis bulunmadığı için mübahlık aksi sabit oluncaya kadar devam eder. İnsanı ihtiyaçlardır şeker yemek gibi.

164-“Evleniniz, yiyiniz, içiniz, gezip dolaşınız” gibi emirler ne olarak zikredilmiştir?

&Mubah               

165-Bir fiilin mubah olduğu nasıl anlaşılır, nasıl sabit olur?

&Şâriin o şeyin helâl ve mubah olduğunu bildirmesiyle

&İşlenmesi halinde bir vebal ve günahın, dinî bir sakıncanın bulunmadığını ifade etmesiyle

&Herhangi bir yasaktan sonra gelen emirle

&O konuda hiçbir dinî yasaklama ve kısıtlamanın bulunmamasıyla

166-“Geçip gitmek, mümkün, serbest ve geçerli olmak” anlamlarına gelen “cevâz” kökünden türetilmiş bir isim olup dinen veya hukuken yapılmasına müsaade edilen fiilleri ifade eder. Neyin tarifi yapılmıştır?

&Caiz’in               

167-Bir fiilin mubah, câiz ve serbest olması ve yasağın kalkması gibi anlamlara gelir. Şer‘an izin verilmiş, hakkında şer‘î bir yasaklama ve kısıtlama bulunmayan davranışı ve onun dinî-hukukî hükmünü ifade eder. Haramın zıt anlamlısı olarak kullanılır. Aşağıdakilerin hangisinin tarifi yapılmıştır?

&Helal(Hill)         

168-“Sevilmeyip kerih, nahoş görülen şey” demektir. Mastarı olan kerâhettır. “Çirkinlik, sevimsizlik, bir şeyi sevmemek ve hoşlanmamak” gibi anlamlara gelir. Şâriin yapılmamasını kesin ve bağlayıcı olmayan tarzda istediği fiil ve davranışlardır. Neyin tarifi yapılmıştır?

&Mekruh

169-İbadetler konusunda farz terk edilirse o amel bâtıl olur, Fıkıh literatüründe teklifî hükümler vâcip, mendup, mubah, mekruh ve haram şeklinde beş hüküm olarak ele alınmıştır. İfadesi doğrumudur?

&Evet

170-Hanefîler ef‘âl-i mükellefî farz, vâcip, mendup, mubah, tenzîhen mekruh, tahrîmen mekruh, haram şeklinde yedi kısma ayırarak inceler. Fıkıh literatüründe teklifî hükümler (ahkâm-ı hamse) 5 hüküm olarak ele alınmaktadır. İfadesi doğrumudur?

&Evet

171-Hanifilere göre Şâr’iin yapılmamasını kesin ve bağlayıcı tarzda istediği bir fiil olmakla birlikte, bu talep haber-i vâhid gibi zannî bir delil ile sabit olmuştur. Bu tür mekruh harama yakın olup, vâcibin karşıtıdır. Vâciplerin terkedilmesi de mekruhtur. Bu nevi mekruhun hükmü, haram bir fiili işleyenin hükmü gibidir, yani cezayı gerektirir. Ancak haramdan farkı, bunu inkâr eden kişi kâfir olmaz. Demekle neyin açıklaması yapılmıştır?

&Tahrîmen Mekruh           

172-Zanni bir delil ile kesin olarak kaçınılması istenen şeylere Hanefi literatüründe ne ad verilir?

&Tahrimen Mekruh

173-Fakihlerin çoğunluğunca yapılan tariftir. Şâriin yapılmasını kesin ve bağlayıcı tarzda kat‘î veya zannî bir delil ile (yapmamanı) istediği fiile (yani yasakladığı fiile) ne denir?

&Haram               

174-Bu fiili işleyen cezayı hak etmez; bazan kınanma ve azarlamaya müstehak olur. Ancak bu fiili Allah rızâsı için terkeden, kişi, övülmeye ve sevaba müstehak olur. Bu hükümler fakihlerin çoğunluğuna göredir. Parağrafta hangi fiil anlatılmıştır?

&Mekruh                             

175-Tahrîmen mekruhu haram olarak nitelendirmekle birlikte, zannî delil ile sabit olduğundan onu inkâr edenin küfrüne hükmedilemeyeceği kanaatindedir. Bu kanaatte olan kimdir?

&İmam Muhammed         

176-‘’Bir fiilin mekruh olduğunu tesbit edebilmek için nasların iyi incelenmesi gerekir. Zira şâri‘ bu hususu değişik üslûp ve şekillerde göstermiş olabilir’’ Bu parağrafa açıklayarak birer örnek veriniz?

&Şâri‘, bir fiilin yapılmamasını istemek üzere kerâhet lafzını kullanmış olabilir. Örnek: dedikodunun, çok soru sormanın ve mal mülk ziyan etme

&Şâri‘, bir fiilin yapılmamasını istemek üzere, kendisinde haramlığa değil, mekruhluğa delâlet eden bir karînenin bulunduğu yasaklama ifadesi kullanmış olabilir. Örnek: boşanma

&Şâri‘ bazan da fiilin yapılmamasının tercihe şayan olduğunu dolaylı bir üslûpla istemiş olabilir. Örnek: Mehirde aşırılığa gitme

177-Bu, şâriin yapılmamasını kesin ve bağlayıcı olmayan bir tarzda istediği fiildir. Bu tanım, cumhûr-ı fukahânın mekruh tanımına uygundur. Helâle yakın olup, mendubun karşıtıdır. Bu nevi mekruhun hükmü, herhangi bir cezayı ve kınanmayı gerektirmemesidir. Ancak bu fiili istemek, üstün ve faziletli olan davranış tarzının terkedilmesi demektir. Özellikle ibadetler alanında sıklıkla söz konusu edilen mekruhlardır. Neyin açıklaması yapılmıştır?

&Tenzîhen Mekruh

178-“Yasak, memnu” demek olup helâlin zıddıdır. “Şâriin yapılmasını kesin ve bağlayıcı bir ifade ve üslûpla yasakladığı fiile ne denir?

&Haram

179-İkindi namazından sonra, güneşin batmasından az önce nâfile namaz kılmak, soğan, sarımsak yiyerek camiye gitmek, abdest alırken suyu israf etmek gibi fiiller hangi mekruha girer?

&Tenzîhen Mekruh           

180-“Yasak, memnu” demek olup helâlin zıddıdır. “Şâriin yapılmasını kesin ve bağlayıcı bir ifade ve üslûpla yasakladığı fiile haram dendiğine göre bu haramı yasaklama işini hangi kavramlar ifade eder?

&Hazr (Tahrîm)  

181-“Yasak, memnu” demek olup helâlin zıddıdır. “Şâriin yapılmasını kesin ve bağlayıcı bir ifade ve üslûpla yasakladığı fiile haram dendiğine göre bu yasaklanan şeyi (Örn: İçki, Kumar vb.) hangi kavramlarla ifade edebiliriz?

&Harâm                &Muharrem

&Muharrem         &Mahzûr              

182-Şâriin, bizzat kendisindeki kötülük sebebiyle, baştan itibaren ve temelden haramlığına hükmettiği fiildir. Bu tür bir haram fiili işleyen kişi günahkâr olur ve âhirette cezaya çarptırılmayı hakeder. İfadeyle hangi kavram açıklanmıştır?

&Haram li-aynihî(zatihi-özünden haram)                   

183-Zina, hırsızlık, adam öldürme, dinen murdar sayılan eti yeme, evlenme mânii olanlarla evlenme gibi haramlar hangi tür harama girer?

&Haram li-aynihî(dolaylı haram)                   

184-İslam’da ölmeyecek miktarda domuz etinden yemesine müsaade edilmesinin nedeni nedir?

&Açlıktan ölecek duruma gelmek 

185-Yasaklama açık ve kesin bir üslûpla ve delille olmuşsa haramdan söz edilir. Daha esnek ve yumuşak bir üslûpla veya daha zayıf bir delille olmuşsa mekruhtan söz edilir. İfadesi doğrumudur?

&Evet

186-Aslında meşrû ve serbest olduğu halde, haram kılınmasını gerekli kılan geçici durumla ilgili olan fiildir. Bayram gününde oruç tutmak gibi, Orucun kendisi meşrû bir fiildir. Bayram gününde yapılmasını haram kılmıştır. Hangi haramdan bahsedilmiştir?

&Haram li-gayrihî              

187-Peygamberimiz bir hadisinde “Bir kimse, din kardeşinin pazarlığı üzerine pazarlık etmesin, başkasının evlenme teklifinde bulunduğu kadına evlenme teklifinde bulunmasın” olarak buyurması hangi tür harama girer?

&Haram li-gayrihî                             

188-Cuma namazı ile yükümlü kişi bakımından cuma namazı esnasında alışverişle meşgul olmak, haksız olarak ele geçirilen arazide namaz kılmak, gibi haramlar hangi tür harama girer?

&Haram li-gayrihî              

189-Bir şeyin haram olduğu nasıl anlaşılır, Doğru şık aşağıdakilerin hangisindedir?

&Bazan âyet ve hadislerde, bir şeyin haram olduğu “haram” lafzıyla açıkça ifade edilir.

&Bazan bir işin yapılması yasaklanır, ondan uzak durulması istenir.

&Bazan O şeyin helâl olmadığı bildirilir.

&Bazan da bir fiilin işlenmesine ceza tertip edilir.

&Hepsi

190-Haramla ilgili aşağıdaki prağrafraflar-dan hangileri doğrudur?

&Haram şüphesi taşıyan işlerden ve kazançlardan da uzak durmak gerekir.

&Haramın adını değiştirmek, çoğunluğun o işi yapıyor olması ölçü alınarak meşrû görmek de kişiyi mesuliyetten kurtarmaz.

&Hile ve dolaylı yollar gayri meşrû olanı helâl kılmaz.

&Bilgisizlik haram konuda Mazeret olmadığı gibi kişinin niyetinin iyi olması da çoğu zaman yeterli değildir.

&Haram ve gayri meşrû, dinî bir kavram olup bunu tayin de sadece Allah’ın tasarrufunda olan bir konudur.

&Hepsi